Le Cid
Kanove
GENRE [Bölüm 1]
Darmadağınık odam su paroksetinle firar kul
Vaftiz olana kadar
Suç mahvolunca yanar
Dur, ilikledikçe yeni bi' ceza düğümü doğdu
Pazar gününde yolda ve de pazartesinde yoktu
Asaf yeliyle sarkıç
Müselles onla kargış
Gücenmez ölümü satmış derebeyi meleklere
Şarkı yazmış can emeği hüzünlere
Velhasıl anlamazdık
Öldü gitti sair
Harami hakkımız
Yeşil bahçelerde eski resimlerde
Simdi olmayan bir hayli şey sıcaktı belki de
Sen hiç devlerin çadırını çaldın mi
Sen hiç ağaca çıkıp yeryüzünü kuşattın mı?
Tek şey
Doğrularla yasamak sade bi' tehdit
Kendimden de kaçamam ve ruh seferim bitti
Bul sineyi ti hasta silsileyi sapla
Içindekine içindekini
Fragman belli gibi
[Bölüm 2]
Corneille göğün on birinci katı
Kağıttan uçurtmalar sallıyor kanım
Corneille göğün on birinci katı
Müsaadenizle kendi sonumu getirmiş sayın
Aslen bu dünya tenceresi beni pişmem için kül ederken
Üstü kalsın dedi münzevi
Küflenişi duvarın yaramın iltihaptan beslenişini
Resmederken elim kolum bağlıydı sanki
Ikileme ve melankoliye övgü
Nefret ettim İstanbul' dan "Semper Eadem" aynı döngü
Körkütük ayık izim dağlarında söğüdü
Ruhumdaki nefreti büyülerle söndürdü
Kim murabba yolcudan kesin
Kaderi mahvedişte ustalaşmış ilahlar getir
Zaten hepsi aynı gün kilden ibaret topyekûn
"bu aksam şarap içip helva yedim
Uzan gökyüzüne"
Darmadağınık odam su paroksetinle firar kul
Vaftiz olana kadar
Suç mahvolunca yanar
Dur, ilikledikçe yeni bi' ceza düğümü doğdu
Pazar gününde yolda ve de pazartesinde yoktu
Asaf yeliyle sarkıç
Müselles onla kargış
Gücenmez ölümü satmış derebeyi meleklere
Şarkı yazmış can emeği hüzünlere
Velhasıl anlamazdık
Öldü gitti sair
Harami hakkımız
Yeşil bahçelerde eski resimlerde
Simdi olmayan bir hayli şey sıcaktı belki de
Sen hiç devlerin çadırını çaldın mi
Sen hiç ağaca çıkıp yeryüzünü kuşattın mı?
Tek şey
Doğrularla yasamak sade bi' tehdit
Kendimden de kaçamam ve ruh seferim bitti
Bul sineyi ti hasta silsileyi sapla
Içindekine içindekini
Fragman belli gibi
[Bölüm 2]
Corneille göğün on birinci katı
Kağıttan uçurtmalar sallıyor kanım
Corneille göğün on birinci katı
Müsaadenizle kendi sonumu getirmiş sayın
Aslen bu dünya tenceresi beni pişmem için kül ederken
Üstü kalsın dedi münzevi
Küflenişi duvarın yaramın iltihaptan beslenişini
Resmederken elim kolum bağlıydı sanki
Ikileme ve melankoliye övgü
Nefret ettim İstanbul' dan "Semper Eadem" aynı döngü
Körkütük ayık izim dağlarında söğüdü
Ruhumdaki nefreti büyülerle söndürdü
Kim murabba yolcudan kesin
Kaderi mahvedişte ustalaşmış ilahlar getir
Zaten hepsi aynı gün kilden ibaret topyekûn
"bu aksam şarap içip helva yedim
Uzan gökyüzüne"
No comments:
Post a Comment